Hani hatırlar mısınız? 90’lı yıllarda Ev Ekonomisi ve İş Eğitimi dersi vardı. O zamanlar çoğumuz için gereksiz görülen derslerin aslında bir amacı ve bir hedefi vardı.
Bu ders; hem estetik duygusunu geliştirme hem de ortaya çıkan ürün sonucu özgüven oluşturma amacını taşır.
Zamanla unutulup giden bu dersi yeniden hatırlatma zamanı geldi. Unuttuğumuz dönemlerde ise suya sabuna dokunmayan, aman yapamazlarla büyüyen bireyler meydana geldi.
Ortaya bir ürün çıkarmanın mutluluğunu yaşamayan sanal âleme takılı kalan bu bireyleri kurtarmak için geç değil. Tek engelleri kendileri. “Ben yapamam, yapamıyorum” gibi sözlerin arkasına sığınma zincirlerini bir kırarsak hem dersten zevk alan hem de özgüvenleri yükselen bireylerle karşılaşırız.
Ve bunun için 1.sınıf erken değil.
Bırakalım taze beyinleri… Ne hayal ediyorlarsa ellerinden geldiğince, pes etmeden başarsınlar ve bu başarı sonucu ortaya çıkan ürünleri göğüslerini gere gere göstersinler.
“Aman eline iğne batar mı?”, “Aman daha erken değil mi?”gibi sorularla kendi çocukluğunuzu unutmayın. Onlara da izin verin, iğnenin acıttığını ellerine batınca öğrensinler.
Bu dersin yeniden hayat bulması demek; emek veren, ürün çıkaran, tasarlayan bireylerin tohumlarının atılması demek.
Makrome sarkaçları, kibritten evleri, çerçeveleri, kumaş boyanmalarını, çim adamları, ev maketlerini, alçı kalıplardan heykelleri, alüminyum levha kabartmalarını HEP BERABER YAPALIM…
1-B SINIF ÖĞRETMENİ
FATMA ALTUNAY ÖZ